"Bir cinayet olayı ne zaman başlar?
Öldürme düşüncesi aklınıza düştüğünde mi?
Öldürme düşüncesini hemen reddeceğinize ya da kısa bir süre sonra unutacağınıza, yavaş yavaş geliştirmeye koyulduğunuzda mı?
Öldürme düşüncesi, öldürme kararına dönüştüğünde mi?
Öldürme kararı uygulandığında mı?
Hayır. O son oluyor. Karar uygulandığında , olay bitiyor.
Ama başlangıcı neresi?"
Bir Cinayet Romanı / Pınar Kür s. 1
Zaten işlenmiş bir cinayetle başlayıp, ölü sayısının sayfa çevirdikce arttığı, buna paralel olayların daha da karmaşıklaştığı ve ortaya cıkan kördüğümü sadece parlak bir detektifin çözebildiği, uzun lafın kısası, klasik bir polisiye vaat ederken romanın kapağı, daha birinci sayfada bu sorularla karşılaşınca benim gibi bir bünye, afallıyor haliyle; beklenti bir anda yörünge değiştiriyor. 'Galiba cinayet işleme fikrinin kafanın içinde yer etmesiyle başlayıp, bu fikrin eyleme dönüşmesiyle sonlanan süreç' bu romanın konusu diye içimden gecirirken, bunun doğru ama eksik olduğunu fark ediyorum, "Bir Cinayet Romanı"'nda yol aldıkca. Pınar Kür'ün, bir cinayet romanının ortaya çıkış sürecini, yazıya dökülüşünü de okura açtığını ekleyerek gediği kapıyorum.
Nasıl yapıyor bunu Pınar Kür? Kurmaca içinde başka bir kurmaca, roman içinde başka bir roman, yazarlar ve okurlar yaratarak, cinayet romanını öğelerine ayırarak ve onları tekrar biraraya getirerek...
"Bir Cinayet Romanı"'nın içindeki romanın ismi Ölümün Vazgeçilmez Çekiciliği. Akın Erkan isminde ünlü bir yazarın kurgusu... Maktul olacağını düsündüğü Levent, katil olabilecek Yıldız, Yeşim, Yasemin ve cinayeti çözmeye uğraşacak Emin Köklü bu romanın anakarakterleri. Hepsine de bu cinayet romanının içinde yer alacakları bildiriliyor yazar tarafından. Sadece yer almakla da kalmıyorlar, onlar - günlük biçiminde - yazıyorlar romanın her bölümünü. Böylece yazar, okur, karakter, kurmaca ve gerçek içiçe geçiyor. Her karakterin yazdığı bölüme adlarının baş harfini koyması ve 'y' harfi ile başlayan karakterlerin çokluğuyla, bu içiçe geçme hali daha da katmerleniyor.
Kurmacanın ve fikrin eyleme dönüş sürecinin çözümlenmeye çalışıldığı "Bir Cinayet Romanı", her yönüyle oldukça ilginç bir okuma deneyimiydi benim icin.
Everest Yayınları, 2008 (8. Basım)
Everest Yayınları, 2008 (8. Basım)
![]() |
Pınar Kür 1945 - |
üniversite yıllarımı hatırlattı, o zaman okumuştum çünkü.P.Kür ne güzel yazmış bu kitabı...
YanıtlaSilKurgusuyla gercekten ilginc bir roman. Yanlis hatirlamiyorsam Sonuncu Sonbahar ve Cinayet Fakültesi ile devamini getirmis Pinar Kür Bir Cinayet Romani'nin. Bu iki kitabi da okumak istegim.
YanıtlaSil